Ahmet Kurnaz Hukuk Bürosu

ANLAŞMALI BOŞANMAK İSTİYORUM

anlasmali-bosanmak-istiyorum.jpg

ANLAŞMALI BOŞANMAK İSTİYORUM

 

Bu yazımız; anlaşmalı boşanmak isteyen anlaşmalı boşanma davası nasıl olur? Anlaşmalı boşanma koşulları nelerdir? , anlaşmalı boşanma durumu ne kadar sürer?... vb. donanıma cevap veriyor.

 

İlk başta belirtmeliyiz ki; ister anlaşmalı boşanma davası olsun, ister özel boşanma sebepleri nedeniyle açılacak olan diğer boşanma davalarında olsun bilinmelidir ki en büyük hak kaybı durumu kalıcı olarak yaşanmaktadır. Davada talep edilen belli başlı sorunlar belirli bir süre sonra değiştirilmemekte veya eklenememekte olup davanın geri eklenmesi veya bilinçsiz bir şekilde feragat edilmesi sonucu aynı hususun tekrar davanın açılamaması nedeniyle hak kaybı meydana gelmektedir. Bu nedenle anlaşmalı veya diğer boşanma nedenleriyle bir boşanmanın devam etmesi durumunda, bir boşanma avukatından yardımın alınması ve sürecin devam etmesi gerekmektedir.

 

 

İÇERİK BAŞLIKLARI :

-ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI NASIL OLUR ?

- ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI ŞARTLARI NELERDİR ?

- ANLAŞMALI BOŞANM PROTOKOLÜ

- ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI NE KADAR SÜRER ?

- ANLAŞMALI BOŞANMADA ÇOCUĞUN NAFAKASI NE KADAR ?

- ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI SONRASI İŞTİRAK NAFAKASI ARTTIRILMASI YARGITAY KARARI

 

BOŞANMA DAVASI

Boşanma boşanma boşanma durumu ve çekişmeli boşanma durumu olarak açılabilir.

 

ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI NASIL OLUR ?

 

TMK MADDE 166/3 “Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birlikteliğinin sarsılmış olduğu sayılır. Bu hâlde boşanma kararının doğrulanması için, hakimin tarafının tek başına dinleyerek iradesinin açıklanacağı yerde kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile kişinin durumu gidişatlı olarak kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması bekleniyor. Hakim, kişinin önünde ve menfaatlerinin göz önünde bulundurarak bu anlaşmanın gerekli olabileceğinde ortaya çıkabilir. Bu ayrılmaca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde kuralların ikrarlarının hakimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.”

 

Yukarıda yer alan maddeden de anlaşılmaktadır ki, anlaşmalı boşanma durumu en az 1 yıl evli olan çiftlerin boşanması ve boşanmanın ferileri karşılıklı anlaşmaya varmaları ile karşılıklı birlikte dava açılması veya bir tarafın boşanma durumu açılması ve diğer tarafta ise bu boşanma davasını kabul etmesi ile devam etmektedir. Söz konusu boşanma davasının devamında anlaşmaların ayrıntıları bir anlaşmalı boşanma sürecinin kapsamının tamamlanması gerekmektedir. Protokolün geçerli olması ve davanın mahkeme tarafından kabul edilebilmesi için boşanma, velayet, velayeti almayan tarafın çocukla kuracağı kişisel ilişki, nafaka ve tazminat gibi anlaşmalı boşanmanın sona ermesinde alınması gerekir. Söz konusu protokolde yer alan ayrıntılar, mahkemece incelenir ve hakimin mevcut durumda değişiklik talebinde bulunulabilir. Onun değişiklik talebi sürekli olarak sürdürülür karşı örnek çocuk olağanüstü dünya hukuk düzeni içerisinde önemi ve kamu düzenini ilgilendiren, kanuna aykırı hususların yer alması halinde hakim değişiklik talebinin yerine getirilmemesi halinde anlaşmalı boşanma gerçekleşmeyecektir.

 

Anlaşmalı boşanma diğer dava türlerinden farklıdır. Bu farklılıklardan biri de diğer dava türlerinde hakim boşanmanın sebeplerini incelerken, anlaşmalı boşanma davasında sebep açık olup, sahibi “Evlilik Birliğinin sarsılmasının” nedeninin davanın açılmasına yeterli bir neden olduğu ve boşanmanın ferileri açık mutabakata arızaları nedeniyle araştırma yapılmadan sadece anlaşmaları incelenmektedir. Bu nedenle anlaşmalı boşanma daha kısa sürüyor.

ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI ŞARTLARI

 

  1. Tarafların en az 1 yıl evli olmaları gerekmektedir. Bu durum mahkeme tarafından yeniden denetlenmektedir.
  2. Taraflar birlikte dava açmaları veya dava açıldıktan sonra karşı eş davayı kabul edilir. Anlaşmalı boşanma davasında, hak kaybınız için bir anlaşmalı boşanma protokolünün mutlaka bir boşanma avukatı tarafından yazılması gerekmektedir.
  3. Anlaşmalı boşanma davasına ilişkin protokol akdedilmelidir.
  4. Hakim anlaşması boşanma protokolünde yer alan anlaşılan hususlar uygun bulmalıdır.

 

ANLAŞMALI BOŞANMA PROTOKOLÜ

 

Anlaşmalı boşanma protokolü TMK Madde 166/3'de yer alan anlaşmalı boşanma davası şartlardan bir tanesidir. Bu protokolde boşanmanın mali unsurları ve müşterek ülkelerin birimlerinin yer alması gereken hususlardır.

 

ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI NE KADAR SÜRER ?

 

Anlaşmalı boşanma durumu, diğer boşanma durumu türü gibi boşanma anlaşmaları ve protokoln zorunlu olarak değiştirme uygun şekilde saklanması ve dinlenmede hakiminin taraflarının dinlenmesi sonrasında kararın durdurulması ve gerekçeli kararın yazılması sonrasında kesinleşmektedir. Burada en önemli husus kuralının dikkatli ve zorunlu unsurların dikkate alınmasıdır.  

 

ANLAŞMALI BOŞANMADA ÇOCUĞUN NAFAKASI NE KADAR ?

 

Boşanma davalarında nafaka miktarı kanun koyucu nafaka miktarı belirlememiştir. Anlaşmalı boşanmada çocuğun nafakası kaydedilenken alt sınır kırılması ile birlikte çocuk üstün yetenekli da gözetlenerek hakim yetkisini kullanabilmektedir. Anlaşmalı boşanma davasında müşterek çocuğun nafakası belirlenirken; ekonomik büyümeye göre, çocuk giderleri ve eğitim masraflarına göre belirlenmelidir. Örneğin; protokolde yoksulluk nafakası kararlaştırılan düzeydeki yeterlilikler nafakası yani müşterek çocuğun nafakasından sorumlu değildir. Ancak müşterek çocuğun velayeti kendi içinde bulunan bölge birimi ekonomik bir parça nafakasının yeniden belirlenmesi için davanın açılmasını sağlamak üzere yeniden yapılandırılması, eğitimin sürdürülmesi,  

 

ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI SONRASI İŞTİRAK NAFAKASI ARTTIRILMASI YARGITAY KARARI

 

TC

Hukuk Genel Kurulu

2013/1539 E.

2015/1007K.

11.03.2015T.

  • İŞTİRAK NAFAKASI MİKTARİNİN ARTTIRILMASI


"İçtihat Metni"

 

Taraflar arasındaki “iş nafakasının sorunları” davalarından dolayı yapılan yargılama sonucunda; Karşıyaka 2.Aile Mahkemesince davanın tamamı kabulüne göre verilen 01.08.2012 gün ve 2012/175 Esas-2012/526 Karar sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 03.12.2012 gün ve 2012/20573 E-2012/24771K .sayılı ilamı ile;


(...Davacı dava dilekçesinde; 2011 yılında boşanma ile birlikte 125,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği ancak küçüğün ihtiyaçlarının karşılandığı ileri sürülerek aylık nafaka miktarının 500,00 TL'ye yükseltilmesini sağlamakr.

Davalı,davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile aylık nafaka miktarının 300,00 TL olarak belirlendiği belirtildi.

İştirak nafakası, çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana babanın mali durumuna göre takdir edilir.

Nafaka miktarının belirlenmesinde esas alınması gereken küçüğün bakımı ve barınma, okul, eğitim ve gelişme giderlerinin karşılanmasının yanında davalının gelirinin de göz önünde bulundurulması gerekir.

Sosyal ve ekonomik durum araştırmasında davalının T..'ta gösterdiği çaba ve aylık gelirinin asgari ücret düzeyi belirlendi.

O halde mahkemece; nakit ilkesi ve esaslar gözetilerek, makul oranda ve hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmesi gerekirken, ilk nafakanın takdir edildiği tarihe kadar, gerçekleşen ekonomik koşullara, nafakanın ulaştığıne, günün ekonomik koşullarına göre ve ayrıca yaşının zamanında de fahiş bir miktar nafakaya hükmedilmesi doğru görülmemiş, kopmayı gerektirmiştir ...) dosya bozularak yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonucu mahkeme önceki karara direnmiştir.

 

HUKUK GENEL KURULU KARARI

 

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde talep anlaşıldıktan sonra ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra görüşüldü: Dava, katılım nafakası miktarının harcanmasına ilişkindir.

 

Mahkemece, sosyal krizler ve ekonomik durumlar, büyümenin normal durumu, okul giderleri, ekonomik günün koşulları ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak küçük Ezgi için 125,00 TL olan nafakasının 175,00 TL'ye artırılarak 300,00 TL'ye yükseltilmesine karar verildi. üzerine karar, Özel Dairece yukarıda belirtilen başlık bölümünde saklanır.

Yerel Mahkeme, önceki kararda direnilmiş; hükmü hükmüe davalı olarak.

Hukuk Genel Kurulunun önüne gelen anlaşmazlıklar; hükmedilen katılım nafakası miktarının somut özelliklerine göre yüksek olup olmadığı konusunda toplanmaktadır.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun 182/2.maddesi ile velayetinin kullanım hakkı kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakımı ve eğitim giderlerine gücü oranında katılması esası kabul edilmiştir.

Anılan Kanun'un 328.maddesinde ise ana ve babasının bakım borçlarının, çocuğun ergin olmasına kadar devam ediyor, çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durumu ve kayıtlı olanlarından beklenebilecek ölçüde olmak üzere olmak üzere, eğitim sona erinceye kadar devam ettiği sürece Eğitimin devam ediyorsa düzenlenmesine yer verilmiştir.

Ana babanın bakım düzeninin doğal sonucu olan bölücü nafakası ise, programın korunmasına yönelik olup, kamu düzenine ilişkindir ve hakim talep bulunmaması dahi durdurulması nafakasına hükmetmelidir.

İştirak nafakasının miktarının nasıl belirleneceği TMK'nun 330.maddesine ayrılabilir olup 4721 sayılı Kanun'un “Nafaka miktarın takdiri” olarak 330.maddesi korunur; “Nafaka miktarı, büyüme durumu ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme oranlarının belirlendiği belirlendi. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Nafaka her ay peşin olarak ödenir. Hakim istemli olarak, verilen nafakanın gelecek yıllarda sınırsız sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne kadar ödeneceğine karara bağlayabilir.” Bunun yanındaki nafakası miktarının yeniden belirlenmesi de mümkündür.

Nitekim TMK'nın “Durumun başlığı” 331.maddesi;

“Durumun oyunları halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır. Buna göre hakim ana baba veya çocuk durumlarının oyunlarına bağlı olarak nafaka miktarının miktarı arttırılabilir, düşürülebilir veya kaldırılabilir.” hükmünü içermektedir.

Görüldüğü üzere, anlaşmaların nafakası miktarın büyüme durumu ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri; diğer bir ifade ile ekonomik ve sosyal durumların gözetilerek belirlenmesi gerekmektedir.

 

Somut kaydının özellikleri, ailenin müşterek çocuğu E.. T.., dava tarihi itibariyle 12 yaşında olup ilköğretim kurumunda eğitimine devam eden öğrencinin ve kurs ücret giderlerinin bulunduğuna yönelik fatura ve banka hesapları dosyaya ibraz edilmiştir.

Davalı babanın ise tanık beyanları ile ulusal bir piyasa zincirinde müdür olarak uğraştığı ve dava tarihi itibariyle asgari ücretinin üç katı düzeyde aylık gelirinin olduğu ücret bordrosundan ve 21.06.2012 tarihli kayıttaki beyanından anlaşılmaktadır.

Bu itibarla, yerel mahkemenin hükmettiği, nafakası miktarı, ekonomik güç ve sosyal koşullar ve müşterek büyüme, okul durumu ve yaş sonunda ihtiyaçlarıyla uyumlu olduğu kabul edilmiştir.

O halde, başvurunun rekabet iddiası ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında ayrıntılı ayrıntılar ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde isabetlerin birsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

 

SONU Ç : Davalının talep itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda belirtilen özellikleriyle ONANMASINA, gerekli talep ilam harcı takip edilmesinin başkaça harçların doldurulmasına mahalli olduğu, 11.03.2015 tarihinde canlı oybirliği ile karar verildi.

 

Uyarı :  Tekrardan belirtmeliyiz ki, anlaşmalı boşanma sürecini bir avukat ile sürdürmeniz birçok hak kayıplarınızın önüne geçecektir. Anlaşmalı boşanma davası için hukuk büromuzda alanda iyi avukatlarımızla hizmet vermekteyiz. Anlaşmalı boşanma davası için en iyi boşanma avukatı olan bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

 

Web Tasarım | Eskişehir Web Tasarım